Son Şeyler Ülkesinde Paul Auster’ın 1987’de yazdığı bir distopya. Kitap temelde Anna Blume adlı genç bir kızın ağzından yazılan uzunca bir mektup. Anna’nın ağabeyi William’ı aramak için geldiği adı bahsedilmeyen ülkede yaşadıklarını anlattığı mektupta post apokaliptik bir senaryo sonrası yaşananlar Anna’nın gözüyle anlatılmış. Ülke neresi bilmiyoruz ancak 10 günlük bir yolculuk sonrasında varıldığı göz önüne alınırsa kitap büyük ihtimalle Amerika’da geçiyor şehrin de New York olması kuvvetle muhtemel. Apokaliptik bir olay sonrasında (Ki ne olduğu bahsedilmemiş, nükleer savaş, afet, iklim değişikliği vb.) neredeyse yaşanmaz hale gelen ülkede insanların en temel ihtiyaçlarını bile gideremedikleri, sadece hayatta kalmaya çalıştıkları bir ortamda Anna’nın abisini bulma çabaları, bu esnada yaşadığı korkunç olayların yanı sıra aşık olması, duyguları ve düşünceleri kendi ağzından anlatılıyor. Tamamen kaos ortamının hakim olduğu, doğal kaynakların yok olup, ısınmanın bile cesetlerin yakılması ile elde edildiği, insanların tüm amacının sadece bir gün daha hayatta kalabilmek olduğu, buna dayanamayanların değişik intihar ve öterazi yöntemleri denediği, cinayet, soygun, tecavüz gibi her türlü suçun olağan hale geldiği şehirde, çok genç bir kız olan Anna’nın tüm zorluklara rağmen hayallerini, umutlarını ve insanlığını koruması anlatılıyor.
Can yayınlarından çıkan kitap 187 sayfadan oluşuyor ve Seçkin Selvi tarafından tercüme edilmiş.
“Ama umut yok olunca, herhangi bir şey ummak umudu bile yitince, insan ortaya çıkan boşlukları doldurmak için düşlere, çocukça düşüncelere, olmayacak masallara sarılıyor.”
“Hikaye başlıyor, duruyor, biraz ilerliyor, sonra yolunu kaybediyor; her sözcüğün arasında ne boşluklar, ne sessizlikler var; ne çok sözcük bir daha geri gelmemek üzere kaçıp kayboluyor”
留言