Cumhuriyet… Kökeni “Cumhur”’dan gelir, yani halkın egemenliği, halkın seçtiği kişiler tarafından kendi kendini yönetmesi. Tarihi boyunca derebeylikler, sultanlıklar ve imparatorluklar yaşamış bir ulusun, bir evladının imparator, kral, Halife payeleri yerine “Cumhurun seçilmiş temsilcisi” olmayı isteyecek kadar alçak gönüllü ve ileri görüşlü olmasını ifade eder…
Çamur atmak, burun kıvırmak kolaydır ama çok başka bir adamdır Atatürk.
Hayatı boyunca Trablusgarp, Balkanlar, Çanakkale,Doğu (Kafkas), Suriye-Filistin Cephelerinde, Kurtuluş Savaşı, Sakarya Savaşı, Büyük Taarruz savaşlarında kumandanlık edip zaferler kazanacak kadar büyük bir asker ve komutan; savaş, talim, medeni bilgiler, geometri gibi farklı konularda 9 kitap yazıp, tüm hayatı boyunca 2000 kitap okuyacak kadar entellektüel; şiirler yazacak kadar ozan; Devlet Demiryolları, Devlet Havayolları, Devlet İstatistik Enstitüsü, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, bir çok banka ve sanayi tesisi kuracak kadar da ileri görüşlü bir liderdi. Yaptığı devrimler (harf, kılık kıyafet, soyadı, medeni kanun…), dünyada kadınlara seçme seçilme hakkı veren ilk liderlerden biri olmasıyla da o derece yenilikçi ve medeni…
İşte bu insanın hayat boyu savaşlar, sürgünler, her türlü muhalefet, sıkıntı ve hastalıklara rağmen tüm ömrünü adayarak kurduğu, bugün Türk milleti olarak bizim de aynı kararlılık ve azimle sahip çıkmamız gereken Cumhuriyet’in 94. yılı.
Cumhuriyet’in anlamını, değerini bilen tüm insanlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken, yüce Ata’mızı da bir kez daha hayranlık ve saygıyla anıyorum…